Arkamda bir ulu dahiye ev sahipliği yapmış o görkemli saray, karşımda beni rahatlatan sakinliğiyle Anadolu Yakası, sahil boyu… Hemen yanımda en umutsuz olduğum şu anda içimi ürperten ezan sesinin yankılandığı camii.Ve içimin derin sessizliğini bozan vapur sesleri…sonsuz umman dediğim, derdimi en rahat döktüğüm,en sevdiğim mavilik üzerinde başkaldırış olarak tanımladığım vapurlar… İstanbul …içimdeki kederle çekebildiğim tek şehir … şehir demek az kalır aslında, sen tek başına bir hayatsın. Her türlü insana bir avuntu bulabilen ,yoran,tüketen bazen ama yine de vazgeçilemeyen. Sen bazen umut, bazen en derin keder. Ama hep İstanbulsun işte hep İstanbulsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder